
Nöralterapi
1940’li Yıllarda Ferdinand ve Huneke Adlarında İki Alman Hekim Tarafından Geliştirilen Nöralterapi; O Tarihten İtibaren Özellikle Almanya, İsviçre, Kanada, Brezilya, Hollanda Gibi Batılı Ülkelerde Yaygınlaşarak Uygulamaya Başlanmıştır. Prokain ve Lidokain Gibi Lokal Anestezik İlaçların Sorunlu Bölgelere Lokal Olarak Enjeksiyonu Yanında, İleri ve Üst Etkiler İçin İlişkili Yapıların Da Tedaviye Dahil Edildiği, Kişisel Yanıtlar Doğrultusunda Düzenlenen Seanslarla Uygulanan Kapsamlı Bir Tanı ve Tedavi Yöntemidir.
WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından onaylanan, İsviçre, Almanya, Avusturya, İspanya ve Güney Amerika’da birçok ülkede Üniversite düzeyinde kliniklere sahip olan bir bilim dalı olarak kabul görmektedir. Nöralterapi uygulamalarının ağrı ve sakatlıklar üzerindeki etkinliği ve başarısı gözlendikçe Türkiye’de de birçok hekim ve hasta tarafından tercih edilen bir tedavi yöntemi haline gelmiştir.
Nöralterapi’de Fizik İnceleme, Özgeçmiş, Tanı Aşamalarının Özgünlüğü Yanında, Hastalık Süreçleri ve Bedene İlişkin Kendine Özgü Bütüncül Bir Yaklaşım ve Algoritmayı Barındırır. Tedavi Başarısı İçin Mevcut Nörofizyolojik, Nöroanatomik Bağlantılar Yanında, Refleks Yansıma Bölgelerine Hakim Olmak, Tecrübe ve Teknik Bilgi Gerekli Ön Koşullardandır.

Nöralterapi Hangi Hastalıklarda Etkilidir?
Klasik Tedaviye Yanıt Vermeyen, Akut ve Kronikleşmiş Birçok Hastalıkta Etkili Bir Tedavi Seçeneğidir. Dirençli Yaygın Ağrılar, Sık Tekrarlayan Sakatlıklar Gibi Mevcut Hastalık Tablolarının Tedavisi Yanında, Sempatik Yüklenmeyi Düzenleyen ve Bağ Dokunun Regülasyon Kapasitesini Arttıran Özellikleri Belirgindir. Bu Nedenle Hastalıklardan Korunmak, Bağışıklığı Desteklemek, Anti-Aging ve Detoksifikasyon Amaçlı Uygulanmaktadır.
Fibromyalji, Myofasial Ağrı Sendromu, Baş Ağrıları (Migren, Gerilim Tipi Baş Ağrıları), Trigeminal Nevralji, Allerjik Astım, Kronik Kabızlık, Depresyon, Kronik Yorgunluk Sendromu, Panik Atak, Hormonel Ve Dolaşım Bozuklukları, Uyku Bozuklukları, Huzursuz Bacak Sendromu, Aşırı Kullanım Sakatlıkları, Tedaviye Dirençli Kas, Eklem Ve Kıkırdak Patolojileri (Bel Ve Boyun Fıtığı) Bunlardan Bazılarıdır.
Nöralterapi Etki Nasıl Sağlanır ?
Tüm Bedeni Bir Ağ Gibi Saran Ve Birbiriyle Aktif İletişim Halinde Nöro-Vegetatif Sistem (Otonom Sinir Sistemi) Üzerinden Etki Elde Edilir. Bedenin Kendi Nörovegetatif (Otonom) Sistem Bağlantılarından Yararlanılarak Kalıcı İyileşmenin Sağlanması Hedeflenir.
Etki Mekanizmalarından Biri Olarak: Lokal Anesteziklerin Bio-Elektriksel Etkisinden Faydalanılarak Oluşturulan Uyarı Sinyalinin Hücresel Boyutta Membran Hiperpolarizasyonu Yaratması Ve İleti Düzensizliklerinin Regülasyonu Gösterilmektedir.
Nöralterapide Kullanılan Lokal Anestezikler Nasıl Etki Oluşturmaktadır ?
Lokal Anesteziklerin Etkisiyle Meydana Gelen Hiperpolarizasyonun Ardından, Milisaniyeler İçinde Hücrenin Bozulan Optimal Dinlenme Potansiyelini (-40 Ve -90) Geri Kazanması Tedavinin Etki Mekanizmalarından Biri Olarak Belirtilmektedir. Hücre Membran Polarizasyonunun Düzenlenmesi, Refleks Hatlarındaki Patojen İleti Sinyallerinin Ortadan Kaldırılması Ve Hücresel Düzeyde De Normal Sinir İletisinin Oluşması Mümkün Olmaktadır.
Nöralterapi Yönteminde Tüm Bedeni Bir Ağ Gibi Saran Ve Birbiriyle Aktif İletişim Halinde Nöro-Vegetatif Sistem (Otonom Sinir Sistemi) Üzerinden Etki Elde Edilir. Bedenin Kendi Nörovegetatif (Otonom) Sistem Bağlantılarından Yararlanılarak Kalıcı İyileşmenin Sağlanması Hedeflenir.
Nöralterapi Ağrıyı Nasıl Durdurur? Etkisi Geçici Midir?
Başağrısı, Boyun Ya Da Bel Ağrısı Gibi Nedenlerle Başvuran Hastalarda, Ağrılı Bölgeye ve İlişkili Gangliyonlar, Segmental Yapılara Uygulanan Nöralterapi Enjeksiyonları İle Bölgenin Kan Akımı, Lenfatik Drenajı ve Sinir İletimi Düzenlenir. Kanlanması Artan, Toksik Artıklardan Temizlenen ve Sinir Uyarısı Düzenlenen Dokunun İyileşme Gücü Artarken, Ağrı Yaratan Odakların Da İlerleyen Seanslarda Tamamen Ortadan Kalkması Mümkün Olabilmektedir.
Nöralterapi Açısından “Head Zone” Kavramı Ne Anlama Gelmektedir?
HEAD Ve MACKENZİE Adlı Bilim İnsanları Hastalıklı Bir Organın, Düzenli Ve Sınırları Kesin Olarak Belirlenmiş Cilt Ve Cilt Altı Zonlarda Çeşitli Reaksiyonlar Yarattığını Gözlemlemişlerdir. Bu Zonlara İlişkin Bilgilerimiz Zamanla Derinleştikçe “Head Zonları” Kavramı Benimsenmiştir. Herhangi Bir Organın, Bedenin Belli Bir Yüzeysel Bölgesi İle Kutaneo-Visseral Refleks Kanallar Aracılığı İle Karşılıklı İletişimde Olduğu Sonucuna Varılmıştır. Ayrıca Segment İçindeki Bozucu Alanların Süreklilik Gösteren Patolojik Uyarı Artışına Bağlı Olarak, Yakın Ve Uzak Çevresel Yapılarda İstenmeyen Değişiklikler Yaptığı Bildirilmektedir.
Lokal Tedavinin Devamında, Gerekli Hallerde Uygulanan Segmental Tedavinin Amacı, Herhangi Bir İrritasyon Bölgesinin Segmentin Tamamında Veya Bir Bölümünde Refleks Cevap Vermesi Ve Medulla Spinalis Boyunca Aktarılarak Periferden Organa Ve Organdan Perifere Doğru Etkileşimi Sağlamaktır (Kutano-Visseral, Somato-Kutanöz Refleks Hattı).
Tedavi Sırasında Önceden Belirlenen Segmentlere Yapılan Quadel Veya Periost Uyarısının Etkisi; Sadece Uygulama Yapılan Yerle Sınırlı Kalmayıp, Segment İçinde Bulunan Cilt, Organ, Adale Gibi İlişkili Diğer Yapılarda Da Perfüzyon Ve Drenaj Artışını Mümkün Kılmaktadır. Başarılı Bir Tedavinin Sonucunda Gözlenen Sklerotom Ve Myotom Bölgesindeki Tonus Ve Turgordaki Düzelme Bu Mekanizmalarla Açıklanmaktadır.
Nöralterapi Açısından “Segmental Tedavi” Kavramı Ne Anlama Gelmektedir?
İnsan Bedeni: Servikal Bölgede 8, Torakal Bölgede 12, Lomber Bölgede 5 Ve Sakral Bölgede 5 Tane Olmak Üzere Toplam 30 Segmentte İncelenir. Segment Tanımı Dermatomla Aynı Değildir; Dermatom, Myotom, Sklerotom Gibi Farklı Yapıları Kapsayan Bir Bütünsellik Göstermektedir. İlgili Segmentte Bulunan Tüm Oluşumlar Birbirleriyle İlişki İçindedirler. Bu Nedenle Segment İçinde Ortaya Çıkacak Fasyal Bir Engel Veya Artan Uyarı Sinyalleri Sadece Sorunlu Bölgeyi Değil, Tüm Segmenti Etkileyebilmektedir.
Nöralterapi Kaç Seans Sürer?
Nöralterapi’de Tedavi Seansları Kişisel Hedefler Ve Beklenti Düzeyi Yanında, Mevcut Hastalıklarının Şiddeti, Gelişim Süreci, İyileşme Yanıtını Etkileyen Asidite, Ağır Metal Birikimi, Bağ Doku Regülasyon Kapasitesi Gibi Faktörlere Bağlı Olarak Değişiklik Göstermektedir. Genellikle Gözlemlerimiz Haftada 1/2 Kez Yapılan Uygulamalarda, Seans Sonunda İ.V. Prokain Baz İnfüzyonunun Da Tedaviye Dahil Edildiği Ve Gerekli Yaşam Tarzı Değişiklikleri Düzenlendiği Vakalarda, 6-8 Haftalık Süreçlerde Olumlu Yanıtların Alınması Şeklindedir.
Dirençli ve Kronikleşmiş Ağrı Durumlarda Nasıl Bir Tedavi Protokolü Uygulanmaktadır?
Lokal ve Segmental Tedavinin Ardından Daha Üst Etkinin Hedeflendiği Durumlarda, Trigger (Tetik) Noktalar Yanında, Sempatik /Parasempatik Ganglionlar Tedaviye Dahil Edilmektedir. Ağrılı Bölgeler Yanında Yüzeyel Ve Lokal Enjeksiyon Yöntemi, Gerekli Durumlarda Özel Akupunktur Noktalarına Da Uygulanabilmektedir. Vejetatif (Sempatik Ve Parasempatik) Sinir Liflerinin Yoğun Olduğu Kan Ve Lenf Damarlarının Çevresi, Ayrıca Kulak, Saçlı Deri, Yüz Bölgesi, Ağız İçi Ve Diğer Bölgelerde Bulunan Bazı Temel Noktalar Otonomik Sinir Sisteminin Düzenlenmesi Ve Tedavi Açısından Son Derece Kritiktir.
Otonomik Ganglionlar Stres, Travma Ve Hastalık Gibi Süreçlerin Ardından Toksik Hale Gelip, Uzun Süre Bu Şekilde Kalarak Vejetatif Sinir Sisteminde Yüklenmeye Sebep Olabilirler. %1 Prokain İçeren Solüsyonların Paraganglioner Dokuya Enjeksiyonu Yöntemiyle Yapılan Enjeksiyonlar, Ganglionların Detoksifikasyonu İçin Etkili Bir Yöntem Olarak Benimsenmektedir.
Özellikle Uzun Süredir Devam Eden, Diğer Tedavilere Yanıtsız Ağrılı Vakalarda; Eşlik Eden Hipoksi ve Enflamatuar Süreçler Nedeniyle, Vejetatif Sinir Sisteminde Regülasyon İhtiyacı Doğmaktadır.
Tedavi Planlaması; Kişisel Beklenti Ve Gereksinimler Doğrultusunda, Manuel Tanı ve Biyomekanik Analizler Sonrasında Tüm Bu Etki Mekanizmaları Göz Önüne Alınarak Oluşturulmaktadır. Daha Üst ve Sistemik Etkiler Hedeflendiğinde Lokal Tedavilerin Yanında Segmental ve Derin Enjeksiyon Yöntemleri De Tedaviye Dahil Edilebilmektedir. Bu Sayede Perfüzyon (Dolaşım), Lenfatik Drenaj ve Sinirsel İnervasyon Sorunlarının Düzenlenmesi Mümkün Olmaktadır.